20 Aralık 2012 Perşembe

Harun Reşid ve Behlül




Abbasi halifesi Harun Reşid, bir gün adamı Behlülü çağırır, “hadi gel seni vezir yapayım”. “Bir danışayım” der, Behlül. Harun Reşidin tepesi atar tabi "ben devlet başkanıyım nasıl bir danışayım der" diye düşünürken, merak eder kime danışacağını, söz etmez, ama adamlarına “gidin takip edin” der. Behlül de gide gide hela ya gider ve geri gelir “Halife hz. Verdiğiniz görevi alamayacağım ,affediniz.” Harun Reşid şaşkın bir vaziyette sorar; “Kime danıştın sen?” “bilenlere danıştım.”der. Harun Reşid çıkışır; “Bak numara yapma Behlül takip ettirdim seni, helaya gitmissin orda da kimse yokmuş. Kiminle istişare ettin sen kime danıştın? Delirtme adamı!” Behlül cevap verir; “işte onlara danıştım” “Kime?” Behlül der ki; “Yav helada ne olur?” “peki ne dediler sana? Dediler ki; “Behlül akıllı ol, biz daha düne kadar herkesin imrendiği, kıymetli gıdalardik. Kimimiz tatlı, kimimiz tuzlu. Almak için edinmek için, kardeşin kardeşle kavga ettiği, bıçak çektiği mahkemeye gttiği gıdalardık. Ve nihayet bizi edinenler oldu.. Insan içine girdik, bir gece kaldık, durumumuzu görüyorsun. Akıllı ol insan içine girme!”


Ben bu hikayeyi Şeyh Edebali'nin şu sözüyle bağlıyorum; " Sevildiğin yere çok sık gidip gelme! Kalkar itibarın, muhabbet kalmaz." Evet, ne yazık ki böyle..


Sevgi ve Saygılarımla..


Tunç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder