28 Temmuz 2014 Pazartesi

Bayram!





        Tütmez ocaklar, sahipsiz yetimler, trajik levhalar, esaretin en acı, en hor hali. “Haykırarak ağlamalı mı bayram gününde? Bu da olmaz. Çünkü Bayramın da bir hakkı var üstümüzde… Gerçek bayramlarımız gelinceye kadar, acı acı da olsa, buruk buruk da olsa, bayramlarımızı kutlayacağız. Bir hatıra gibi kutlayacağız.” diyordu Sezai Karakoç, 1990 senesinde. Utanarak girilen bir bayram daha. Öyle ki; üzülmek de sıradan bir hale geliyor ve artık üzülemiyoruz bile. Bazen ben yeteri kadar üzülemiyor muyum, hüzünlenemiyor muyum diye kendimi sorguluyorum…Bir kalp gündeminden ötekine geçersek: Maharet, bayram etmek kadar başkalarına da bayram olabilmek, bayramı getirebilmek olsa gerek. Siz ve ailelerinizin Mübarek Ramazan Bayramını tebrik ediyor, her dem tebessümle geçecek ve sadece kendimize değil, çevremize de bayramı getirebildiğimiz, adının yanında tadının da olduğu bir bayram temenni ediyorum. Son olarak Ömer Hayyamca bitireyim; “Güzeller bayram günü süslenir / Seninse bayramları süslüyor yüzün!” Allah hepimize yüzüyle bayramları süslemeyi nasip etsin!

T.CA.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder