Esad Muhlis Paşa ne de güzel özetlemiş aslında;
“Mey gibi her bir harâmın sekri olsaydı eğer;. O zaman malûm olurdu mest kim, huşyâr kim?"
İçki içtiğinde şöyle bir sarhoşluk hali olur da günah işlediğin anlaşılır. Keşke bütün günahlar böyle olsaydı da anlasaydık ayık kim, sarhoş kim ?
Dedikodunun, gıybetin, yalanın sarhoş ettiğini düşünün, etrafımızda ayık adam bulamazdık herhalde.
Türkiye'deki bütün dedikoduculara; "Bir dakika kardeşim" diyemeyebilirim ama bendeki tezahürünü veya unsurlarını olması gereken kıvama getirebilirim. Ben neresindeyim bu işin? Çünkü ben kendimden mesulüm.
"Her koyun kendi bacağından asılır" lakırdısı doğrudur ama koyunlar içindir. Biz koyun değil; insanız.
Unutmuşum özür dilerim; günümüzde kimse kendini kurtarma derdinde değil, herkes başkasını kurtarma peşinde.
Sevgi ve Saygılarımla,
Tunç C.
Yazı da katıldğım yerler var.Özellikle her günah sarhoşluk gibi gözle görülür olsa kısmı doğru bir tespit ama öyle olsa ne kolay olurdu değil mi imtihan..Ama şunu da belirtmek isterim her mü'min ya da mü'mine kendinden sorumlu olduğu kadar din kardeşlerinden de o kadar sorumludur.Bu sorumluluğu yerine getirmek kendi sorumluluğumuzu yerine getirmek kadar önemlidir hatta Alemlerin Rabbinin emridir.'ben neresindeyim bu işin?'sorusu ise ancak bu yolun yolcusunun sorusudur.Allah yar ve yardımcınız olsun..
YanıtlaSil