14 Mayıs 2019 Salı

Bilkent Doğramacızade Camii & Birkaç Beyit

Burası Bilkent Doğramacızade Cami. Ruhu olan camilerin yavaş yavaş el etek çektiği bir dönemde, çölde bir vaha bulmuşcasına... Buranın bende emeği de, anısı da, hakkı da çoktur.

Gece vakti şu güzel beyit aklıma düştü: "Can o can, Canan o canan, sohbet ol sohbet değil." (Edhem Pertev Paşa, 1832) 

Bu şiirde gerçekten matematikten daha fazla bilinmez var. Sadece bu halimle 3 ayrı anlam çıkarabildim:

1. anlam: Can o can, ama artık ne o sohbet eskisi gibi, ne de o sevgili eskisi gibi.
2. anlam: Can o can, sevgili o sevgili ama sohbet o eski sohbet değil artık.
3. anlam: Hiçbir şey eskisi gibi değil; ne can, ne sevgili, ne de muhabbet.

---

Bir beyit daha yazsam olur mu? H2o'yu belki bilmeyebiliriz ama Fuzuli'den su kasidesini hepimiz biliriz. O 32 beyitin içinden ikincisi: 

"Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem 
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su" 

Çıkardığım anlam ise: Şu dönen gök kubbe acaba su rengine mi boyandı? Her şeyi neden su renginde görüyorum? Yoksa ben sürekli ağladığım için, göz yaşımın arkasından baktığım için mi her yeri su görüyorum..?

Allah göz yaşından mahrum bırakmasın, eskiler güzel insan olmanın tek şartını belirlemişler: içi ağlar, yüzü güler. Ağlayamayan birinin gülmesi gülmek değil sadece sırıtmak olsa gerek.

---

Ve son olarak; divan edebiyatımızın çok önemli bir ismi: Hayali Bey. Henüz 17 yaşındayken koca divanını tamamlayan çok kıymetli bir şair. Aslında hem Fuzuli ile aynı yaşta olacaksın, hem aynı mesleği yapacaksın, hem aynı şehirde yaşayacaksın, hem de onun varlığına rağmen adından söz ettirecek, hatırlanabiliyor olacaksın.. Başlı başına çok büyük bir iş. Divanından bu geceye özel kendime bir tane:

"Hakkı biz bulduk deyu zann etmesün ashâb-ı kaal
Cûylar çün erdiler deryâya hâmûş oldular."

Biliyorum edasıyla konuşan yazanlara söyleyin öyle sanmasınlar, biiyoruz ki o çoşku ve gösterişle akan ırmaklar, denize / okyanusa eriştikleri vakit susmuşlardır. Bunca gevezeliğimizin sebebi de ortaya çıktı böylece.

5 Mayıs 2019 Pazar

Yeniden..




Bahar; mevsimlerin en genci, yeniden başlamanın adı, zorluktan sonra gelen kolaylık. Hatta bahar sanıyorum ki çocuklara verilen tek mevsim ismi... Eskiler bahar için: "Yazmanın değil, yaşamanın mevsimidir." demişler. Hem içimizden; hem de dışımızdan koşturduğumuz şu günlerde, umarım kıyıda köşede de olsa kendine bir yer bulabilir.